11 Temmuz 2008 Cuma

Şükrü Gülesin anılacak

Beşiktaş'ın efsanevi futbolculardan Şükrü Gülesin, ölümünün 31. yıl dönümünde, anılacak.

Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, ''Kulübümüzün efsaneleşmiş milli futbolcularından Şükrü Gülesin'in ölümünün üzerinden 31 yıl geçti. Gülesin, 1977 yılında kalp krizi sonucu hayata gözlerini yummuştu. Gülesin'i 13 Temmuz Pazar günü saat 11.30'da Emirgan Mezarlığı'ndaki kabri başında anacağız'' denildi.

Bu arada anma töreni için Akaretler'deki kulüp binası önünden saat 10.30'da servis kaldırılacağı belirtildi.

Af Çıkacak mı?

İbrahim Toraman’ı 4.5 milyon euro ile satış listesine koyan Beşiktaş, Galatasaray’ın bu futbolcuya talip olması üzerine geri adım attı. Milli futbolcusunu ezeli rakibine kaptırmak istemeyen Siyah-Beyazlı kulüpte İbrahim Toraman’ın affedilmesi ve takıma geri dönmesi gündeme geldi. Aldığı karardan hemen dönüp de tutarsız bir görüntü sergilemek istemeyen Beşiktaş yönetimi, şimdi yurtdışından gelecek yüksek bir bonservis ücreti karşılığında Toraman’ı satma kararını muhafaza ediyor. Bu arada Beşiktaş Menajeri Sinan Engin de iki futbolcuyla ilgili beklenmedik bir çıkış yaptı. Daha önce bu konuda son derece sert açıklamalar yapan ve katı bir tutum sergileyen Engin, İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman’ın affedilmesini istedi. Beşiktaş’a yıllardır hizmet veren bu iki futbolcunun takımdan böyle ayrılmaması gerektiğini savunan Engin, “Ben affedilmelerini isterim ama bu sonuçta benim istememle olacak bir şey değil. Buradaki karar artık tamamen yönetime ait. Olay benden çıktı” diye konuştu. Özellikle İbrahim Üzülmez’i çok sevdiğini söyleyen Beşiktaş menajeri, “Onun yeri ayrı, 8 yıldır bu takımda” diye konuştu. Toraman’ı da sevdiğini sözlerine ekledi. Öte yandan Üzülmez ile Toraman, dün akşam BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde PAF takımla çalıştı.

Akşam

Büyük ihtimalle af çıkacak.Ama öyle kolay bir af olmayacak.İbolar biraz sürünecek.
Yönetimin Toraman'ı kaybetmeyi, hele hele G.Saray'a vermeyi göze alacağını zannetmiyoruz.

Tello ile Yeni Sezon


Yeni sezon öncesi geçen sezonun yıldız oyuncusu Tello'nun açıklamaları,

Tello adını daha geçen yıla kadar Türkiye’de bilen yoktu, duyan da... Hatta Beşiktaş’a geldiğinde, “Tello gider, yan gider Tello...” türküsü ile bağdaştırıldı adı. Şilili oyuncunun Kartal’a gelişi de enteresan. Aynı takımın stoperlerini izlemeye giden PAF takım hocası Fikret Demiray, Tello’nun alınması yönünde rapor vermiş. Yönetim kapsamlı araştırma sonucu bonservisi de elinde olan Tello’ya bir anda imza attırdı. Bilinmeyen ‘kutu’ olarak karşımıza çıkan tecrübeli futbolcu, oynadığı futbol ile herkese parmak ısırttı. Sol ayağını ‘raket’ gibi kullanan Tello, kaçan şampiyonluktan, olay çıkardığı ve tarihi ceza aldığı milli takıma... Transferlerden, özel yaşantısına kadar tüm görüşlerini paylaştı. Tercüman Tuğkan Keçecioğlu aracılığı ile düşüncelerini açıklayan oyuncu, bu sene başarılı olmanın sırrını da açıkladı. Ve bir ricada bulundu, adımın telaffuzu Teyyo, Tello değil! İşte her sorumuza içtenlikle cevap veren Tello huzurlarınızda!

İlk geldiğin sene kimse tanımıyordu, ancak iyi performans gösterip herkesin beğenisini kazandın. Bu sene beklentiler daha fazla, hazır mısın?

- Portekiz’de 6.5 sene kaldıktan sonra kariyerimde değişiklik istiyordum. Açıkçası ilk sene bu kadar iyi olacağımı düşünmüyordum. Kendimi bile şaşırttım!. Elbette ben ve takım olarak hatalarımız oldu. Bu sene bunlardan sıyrılırsak çok daha iyi yerlerde olacağız.

Bir çok giden ve gelen oldu. Bu durum perfrormansını nasıl etkiler?

- Gelen ve giden değişiklik yaratıyor. Mesela Seric.. Benim arkamda olacağı için onları takıma çok iyi motive etmemiz gerekir. Gelen üç yabancı da, takım içinde çok iyi grup oluşturdu. Önemli olan önce UEFA, sonra da lig maçlarında herkesi bir formata oturtturmak. Pozitif şeylere devam etmemiz gerekiyor. Şu ana kadar her şeyi pozitif olarak gördüm. Bunların devam etmesi gerekiyor.

Şampiyonluk baskısı futbolunu nasıl etkiliyor?

- Şili ve Portekiz’de büyük takımlarda baskı altında oynadım, yani alışığım. Üstelik iyi yönde etkiliyor beni. Geçen yıl ikinci yarı rakiplere göre çok iyi oynadık. Hakem hatalarını gözönüne alırsak, iki-üç hafta önce şampiyonluğu garantileyebilirdik. Taraftarın baskısı şampiyon olmamız için, bu da negatif değil, pozitif etki yaratır. Çünkü onlar şampiyonluk istiyor, biz de.

Futbol dışındaki yaşantında neler var?

- Ailem ve özellikle oğlumla zaman geçrimeyi çok seviyorum. İstanbul çok güzel bir şehir. Yeni yerleri keşfetmeyi seviyorum.

Portekiz’den sonra Türkiye’de uyum sorunu yaşadın mı?

- Şili’den Portekiz’e gittiğimde çok zor olmuştu. İlk kez yurt dışı ve ayrıca Lizbon gibi soğukkanlı insanların olduğu bir kente gelmiştim. Yıllar sonra alışmaya başladım. Türkiye’ye gelince tam tersi oldu. İnsanları, ülke yemekleri çok benzer olduğu için adaptasyon kolay oldu. Tek sorun dil. İspanyolca ile Portekizce’nin benzer yönleri olsa da, Portekizce öğrendim. Ama Türkçe henüz öğrenemedim. Eşim dile çok yatkın. Özel dersler alıyor. Bunun dışında bir kaç lisan biliyor. Tam adaptasyon için dil bilmek gerekiyor. Ben de yavaş yavaş öğreniyorum.

Hiç transfer teklifi aldın mı?

- Beşiktaş ile iki yıl daha sözleşmem var. Bugüne kadar bana gelen transfer teklifi olmadı.

Şili, Portekiz ve Türkiye. Sıralama yaparsan en zor hangi ülke futbolu?

- Portekiz’i ilk sıraya koyarım. O zamanlar Mourinho’nun orada olması, milli takım seviyesinde aldıkları başarılar, Porto’nun Avrupa Kupaları’ndaki sonuçları... Şu an Türkiye o yolda gidiyor. Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki başarıları. Milli Takım’ın şampiyonada üçüncü olması. Portekiz’in çıkış yaptığı dönemi, şu an Türkiye yaşıyor. Şili’de rekabet yok. Hep aynı şeyler dönüp duruyor.

En çok beğendiğin oyuncular kim?

- İlk isim Semih olacak. Ne zaman oyuna girerse girisin aynı performansı sergiledi. Milli Takım’da yeterli şans bulamamasına rağmen klasını konuşturup kritik goller attı. İkinci olarak da Mehmet Yıldız. Çok güçlü bir oyuncu. Daha büyük takımlarda oynamayı fazlası ile hak ediyor. Yabancılar hakkında konuşmaya gerek yok. Zaten çoğu ile görüşüyorum. Hepsi kaliteli isimler.

Milli takıma davet ederlerse, maçlar ne zaman başlıyor?

- İlk maç 20 Ağustos’ta İstanbul’da; Türkiye-Şili özel maçı var. Daha sonra Amerika elemelerinde Kolombiya ve Brezilya ile oynayacağız. Takımın hocası değişti, Arjantinli biri geldi. Çağrılmayı bekliyorum. Davet ederlerse mutlu olurum, olmazsa da burada çalışmaya devam ederim.

Yol çok uzun, gidip gelme nedeniyle takımdan oldukça ayrı kalacaksın gibi?

- Yol çok uzun, haklısınız. Ancak burada zamanın pek önemi yok. Sonuçta milli görev.

Uçak korkun var mı?

- Korku değil de, yorucu oluyor. Artık uçak benim için, ailem için araba gibi. Alıştık artık. Uçak olmasa gemi olurdu ki, o da bir ayımı alırdı! (Kahkaha ile gülüyor)

Toplara çok iyi vuruyorsun. O an aklından ne geçiyor?

- Orta sahanın ortasından vurmuyorum tabii ki (Yine kahkahalar.) Herkesin karakteristik toplara vurma özelliği var. Ben de duran top, korner ve hareketli anlarda sol ayağımla iyi vuruyorum. O an ne yapmak istiyorsam, ne düşünüyorsam onu yapıyorum. Gol vuruşu ise gol, asist ise asistin en iyisi geçiyor aklımdan.

Değişik mevkilerde oynamak sıkıntı yaratıyor mu?

- Benim için başka pozisyonlarda oynamak sıkıntı yaratmıyor. Sol kanat, sol içi, Cisse ile birlikte ön libero oynadım, bu benim adıma problem olmuyor.Teşekkürler..

En önemli gol Cim Bom’a

Türkiye’de en önemli golüm, Galatasaray’a attığımdı. En güzeli ise Marsilya’ya... Onun da anlamı çok fazla açıkçası. Daha çok gol atmak istiyorum. Fakat asist yapmak da benim için apayrı bir mutluluk doğrusu. İkisi için de elimden geleni yapacağım.

Hocamızla hedef aynı

Teknik direktörümüz Ertuğrul Sağlam’ın futbolcu olarak büyük bir geçmişi var bu takımda. Bunu şimdi de hoca olarak yapmak istiyor. Herkesin kendisine saygısı var. Kendisiyle aynı hedefleri paylaşıyoruz, başarılı olmak istiyoruz.

Olaylar için önlem şart

İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez’in yaşadığı kavga olayının bir daha tekrarlanmaması şart. Bunun önlemlerini idari yöneticiler almalı. Endişem bu yönde. Onların olmaması takımı olumsuz etkilemez. Çünkü burada birbirinden kaliteli 29 oyuncu daha var.

Oğlum da benim gibi

Oğlum daha çok küçük, ama toplara soluyla vurmaya başladı bile. Topu çok seviyor. Ben de, annesi de, hiçbir konuda üzerinde bir baskı kurmayız. Futbolcu olursa sevinirim tabii, ama derse ki ‘doktor olacağım’, destekleriz. Ayrıca futbolcu olmak da öyle kolay değildir.

Fanatik

9 Temmuz 2008 Çarşamba

Kavganın Ardından

Kartal günlüklerinin "terlik kavgası" hakkındaki görüşleridir...

Beşiktaşın iki kaptanının bu şekilde kavga etmesi yakıştımı?
Yakışmadı.

İkisi birden gönderilmelimiydi?
Belki evet belki hayır.

Toraman takımda kalamazmıydı?
Futbol adına kalması çok iyi olurdu.Ama bu durumda Üzülmez'in de kalması gerekirdi.

Nobre ve Delgado kaptanlık yapabilirmi?
Beşiktaş'ta yabancı bir oyuncunun "Kaptan" olarak sahaya çıkması pek sık görülen bir şey değil.
İşin ilginci bu iki oyuncununda sezon sonu sözleşmesi bitiyor.Belkide takımda kalmalarını sağlamak için yapılmış bir manevra olabilir.

Bundan sonra ne olur?
Zaten defansa yeterli takviye yapılmıştı ve Gökhan Zan'da kaldıktan sonra bu iki oyuncuyu pek aramayabiliriz.Sadece sakatlıklar, cezalılar ve yabancı kontenjanı gibi durumlar zorlayabilir.
Etik olarak bakıldığında ise tüm oyuncular kendilerine çeki düzen vereceklerdir.Kimsenin vazgeçilmez olmadığı görüldü.

Af çıkar mı?
Orası belli olmaz.Taraftar Toraman'ı takımda istiyor.Bu konuda bir örgütlenme olursa belki Toraman'a af çıkabilir.

İbrahimler Gidiyor

Süresiz kadro dışı bırakılan İ.Üzülmez ve İ.Toraman’ın Beşiktaş macerası bitti. İki futbolcuya 150’şer bin YTL para cezası verilirken, satış listesine kondular.

BEŞİKTAŞ’ta "Terlik kavgası" yüzünden birbirleriyle yumruklaşan ve süresiz kadro dışı bırakılıp, Avusturya kampından İstanbul’a gönderilen İbrahim Üzülmez 1 milyon Euro, İbrahim Toraman da 5 milyon Euro bonservis bedeli karşılığında satışa konuldu.

Yönetim dün olağanüstü toplanarak iki futbolcunun durumunu görüştü. İki futbolcunun da davranışının hatalı olduğu fikrinde birleşen yöneticiler, Üzülmez ve Toraman’ın kadro dışı hallerinin devamına ve 150’şer bin YTLpara cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

Bu gelişmeler sonrasında iki futbolcu için gelen teklifler değerlendirilecek. Süper Ligi’deki birçok Anadolu kulübünün iki futbolcuya talip olduğu öğrenildi. Öte yandan satış listesine konulan İbrahim Üzülmez ile İbrahim Toraman bu kararı üzüntüyle karşıladıklarını söyledi. Üzülmez, "Böyle olmasını istemezdim. Yaşandı ve bitti. Yaşanması gerekirmiş. Bir daha öyle olay olsa yine tavrımı koyarım" dedi. Toraman ise, "Olayların içinde olan menajerimiz Sinan Engin her şeyi biliyor. Vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Hiçbir suçum yok" yorumunu yaptı.

Gökhan Zan, Devam!

Beşiktaş´ın defanstaki yıldızı Gökhan İngiltere Premier Ligi´nden gelen teklifleri geri çevirdi. Menacer Sinan Engin, tecrübeli oyuncu ile anlaşma sağlandığını bildirdi.

Sezon sonunda sözleşmesi sona eren başarılı defans oyuncusu Gökhan Zan ile yeniden anlaştık. Menacer Sinan Engin dün yaptığı açıklamada, Gökhan Zan ile son görüşmeyi Avrupa Şampiyonası öncesinde yaptıklarını, turnuva sonrasında da cevap alacaklarını söylemişti. İngiltere Premier Ligi’nden 6 takımın görüşme teklifinde bulunduğu milli oyuncu dün kararını verdi ve Beşiktaş’la yeniden anlaştı.
Yıldız futbolcu 500 bin YTL peşin ve maçbaşı olmak üzere yıllık 1 milyon 750 bin YTL’ye imzayı attı. Sinan Engin, “Gökhan’la anlaştık. İkinci kampta bizimle antrenmanlara katılacak” dedi. Takımdan ve arkadaşlarından uzun süre ayrı kaldığını söyleyen Gökhan ise “Benim kulübüm Beşiktaş. Kulübümle yeniden anlaştığım için çok mutluyum. Bu yıl hedefimiz tüm kupaları toplamak” şeklinde konuştu.

3 Temmuz 2008 Perşembe

Beşiktaş Avusturya'da

İstanbul'dan uçakla Almanya'nın Münih kentine oradan da yaklaşık 2 saat süren kara yolculuğunun ardından Avusturya'nın Leogang bölgesine gelerek kamp yapacakları otele yerleştiler.
Siyah-beyazlılar, 16 Temmuz'a dek sürecek kampın ilk antrenmanını yarın sabah Leogang Stadı'nda yapacakları çalışmayla gerçekleştirecekler.
Milliyet

Asi Ruh Dvd çıktı!

Yapımcılığını Pancard Film Müzik'in üstlendiği belgesel tarzındaki filmde, ünü Beşiktaş tribünlerini aşan Çarşı topluluğunun oluşumu ve olumlu-olumsuz yanları işleniyor. Filmde ayrıca; Rıza Çalımbay, Metin Tekin, Feyyaz Uçar, Ali Gültiken, Rıdvan Dilmen, Yılmaz Erdoğan, Kazım Kanat ve Atilla Gökçe gibi isimlerin, grupla ilgili görüşlerine de yer veriliyor.

Filmin DVD'si ile birlikte hediye olarak verilen müzik CD'sinde, tam 18 parça yer alıyor. Kalan Müzik etiketiyle yayınlanan CD'de Kemal Sahir Gürel, Erdal Güney, Hüseyin Yıldız, İrşad Aydın, Ayşe Önder, Levent Güneş, Soner Akalın ve Mayki'nin film için özel olarak hazırladıkları müzikler bulunuyor.

Sabah

27 Haziran 2008 Cuma

Seric:'Saha içinde çılgınlıklar yapabilirim'

Beşiktaş'ın yeni transferlerinden Anthony Seric, kaybetmeye tahammülü olmayan bir yapıya sahip olduğunu söylerken, kazanma hırsı yüzünden de saha içerisinde çılgınlıklar yapabileceğini söyledi.

''Ara sıra saha içinde çılgınlıklar yapabilirim. Takımımın başarısı için her şeyi veririm. Oynadığım sürece maksimum fayda sağlamaya çalışırım. Mağlubiyete asla tahammülüm yoktur. Kazanamadığımız anlarda zaman zaman çılgınca işler yapabilirim ama o da tamamen kazanma hırsından kaynaklanır'' diye konuştu.

''BEŞİKTAŞ BÜYÜK BİR KULÜP''
Beşiktaş'ın büyük bir kulüp olduğunu ve burada olduğu için çok fazla mutlu olduğunu dile getiren Seric, ''Şimdiden çok heyecanlıyım. Takım arkadaşlarımla, hocamla tanışacağım günü bekliyorum. Böyle büyük bir camiaya geldiğim için çok sevinçliyim'' dedi.

Hırvat asıllı Avustralyalı futbolcu, İstanbul ile ilgili olarak, ''Uçaktan indiğimden beri gördüğüm her şey çok olumlu. Çok pozitif izlenimler edindim. Tüm rastladığım kişiler arkadaşça, dostça yaklaşıyorlar. Şu anda kendimi burada çok iyi hissediyorum'' derken, siyah-beyazlı taraftarlar için de ''Taraftar benim de çok sevdiğim bir şey. Çünkü takıma katkı sağlıyorlar. Onlarla birlikte ayrı bir güce sahip oluyorsunuz. Beşiktaş taraftarlarının nasıl bir topluluk olduğunu hemen herkes biliyor. Onların karşısına çıkacağım günü merakla bekliyorum. Beşiktaş'ın birçok maçını izledim. Bilhassa Şampiyonlar Ligi maçlarını seyrettim, oradaki atmosferi gördüm. inanılmazdı'' diye konuştu.

''GIUNTI VE RUNJE'Yİ TANIYORUM''
Seric, Beşiktaş'tan futbolcu tanıyıp tanımadığı sorusuna ise, ''Daha önce Beşiktaş'ta görev yapmış oyuncuları biliyorum. Dünyaca ünlü futbolcular da oynadı. Giunti ve Vedran Runje ile tanışıklığım var. Bana Beşiktaş'la ilgili hep olumlu şeyler söylediler. Zaten ben de o heyecanla buradayım ve bir an önce takımımla çalışmalara başlamak istiyorum'' diye yanıt verdi.

''BABAM TAM BİR FUTBOL FANATİĞİ''
Ailesinin Beşiktaş'a transferini nasıl karşıladığının sorulması üzerine de Seric, ''Babam tam bir futbol fanatiği. Hatta futbol konusunda deli diyebiliriz. Kendisinin birçok kulüp hakkında bilgisi var. Beşiktaş'ı da biliyordu. Söylediğim zaman çok mutlu oldu. O da şu anda benimle aynı heyecanı yaşıyor'' şeklinde konuştu.

BEŞİKTAŞ'TAKİ HEDEFİ
Seric, Beşiktaş'taki hedefi ile ilgili olarak da ''Beşiktaş, şampiyonlar ligi ve UEFA Kupası'nda defalarca oynamış bir takım. Çok kere de Türkiye Ligi'nde şampiyon olmuş bir ekip. Bizler de aynı hedefleri kovalayacağız. Bu yıl hem ligde şampiyon olmak hem de UEFA Kupası'nda başarılı sonuçlar almak istiyoruz. Takımımızda gördüğüm kadarıyla her türlü imkan var. Tesislerimiz çok güzel. Zaten Beşiktaş gibi büyük kulüplerin de hedefleri her zaman en yüksek ve yerleri en üstte olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

NTVSPOR ve Ajanslar
Güncelleme: 13:54 TSİ 26 Haziran 2008 Perşembe

Beşiktaş topbaşı yaptı

Teknik direktör Ertuğrul Sağlam yönetiminde BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenmana, toplam 29 futbolcu katıldı. Genç futbolcular Korcan, Rasim, Sezer, Erdem, Rıza, Necip, Ergun, Can ve Adem de antrenmana çıkarken, pazartesi günü İstanbul'a gelecek olan yeni transfer Sivok ile izinli olan milli futbolcular Rüştü ve Gökhan Zan antrenmanda yer almadı.

Kondisyon ağırlıklı geçen antrenmana, ülkesinden bu akşam İstanbul'a dönen Arjantinli futbolcu Matias Emilio Delgado, yarım saat geç katıldı. Uçaktan iner inmez tesislere gelen Delgado, sahada teknik heyet ve futbolcularla hasret giderdikten sonra çalışmaya dahil oldu. Siyah-beyazlılar, yarın yapacakları çift antrenmanla yeni sezon hazırlıklarını sürdürecek

14 Mart 2008 Cuma

Rico Paşa gitsin mi?

Gelmesi büyük olaydı Ricardinho'nun,
İlk geldiğinde oynadığı futbolda iyiydi.
Bir çok maçta takımı sırtladı.
Geçen sene ikinci olup şampiyonlar ligine gidebildiysek,
Rico Paşa'nın büyük katkısıyla olmuştur.
Aslında Tigana gittikten sonra daha da iyi oynar diye düşünmüştük.
Öyle ya Tigana ile yıldızı barışmamıştı bir türlü.
Ertuğrul hoca ile daha da başarılı olabilirdi.

Ama olmadı.Bu sene beklenenin altında hem de çok altında kaldı.
Sakatlık yaşamasından başka sağlamken oynadığı maçlarda da
geçen seneki "lider oyuncu" kimliğini sergileyemedi.

Çünkü Sağlamın kadrosunda hem beyin hem lider özelliği olan oyuncular vardı.
Delgado Tigana döneminden çok daha iyi oynuyordu.
Bu yetmezmiş gibi Serdar Özkan diye bir çocuk çıkmıştı.
İşin ilginci bu iki oyuncu gerektiğinde her iki kanatta da oynayabiliyordu.
Çünkü Delgado ve Serdar koşarak futbol oynuyordu.

Sonuç ortada Rico Paşa koşmadan futbol oynamayı seviyor,
ancak modern futbol ve Beşiktaş'ın mevcut sistemi koşan orta saha
oyuncularından kurulu olmak durumunda.
İyi paslar atmanız artık koşmadan oynamanız için bahane değil.
Zaten olmamalıda.
Karakartalın oyuncusu sahada ördek gibi oturamaz,
koşacak, savaşacak, canını dişine takacak.

Bu sene Ricardinho genelde takımı bozdu.Gitmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.
Beşiktaş içinde, Ricardinho içinde hayırlısı olsun.
Umarım Brezilya'da başarılı olur...

Trabzon Maçı Muhtemel Onbir

Beşiktaşımız pazar günü oynayacağı Trabzonspor maçı hazırlıklarını bugün yaptığı tek antrenmanla sürdürdü.

Öğle saatlerinde basına kapalı olarak Nevzat Demir Tesisleri'nde yapılan çalışmaya sakatlıkları süren Cisse ve Serdar Kurtuluş dışındaki tüm oyuncular katıldı. Taktik ağırlıklı geçen antrenman çift kale maç ve şut çalışması ile sona erdi.

Sağlam'ın, maç gününe kadar takımda sakatlık yaşanmaması durumunda Trabzonspor karşısında şu ilk onbir ile mücadele etmesi bekleniyor:Kalede Rüştü, defans hattında Ali Tandoğan, Gökhan Zan, Sciheldenfeld, İbrahim Üzülmez, orta sahada Holosko, İbrahim Toraman, Delgado, Tello, forvette Bobo ve Nobre.

Karakartal yarın 13.30'da kampa girerek akşam saatlerinde yapacağı son çalışma ile Trabzonspor maçı hazırlıklarını tamamlayacak.

12 Mart 2008 Çarşamba

PKK'yı öven Amerikan Gazetesine tepkimizi Koyalım!!

Washington Post Gazetesi'nde yayınlanan ve PKK'lı bebek katillerini sözde 'romantik gerillalar' olarak gösteren haber fotoğraflar için sizden binlerce tepki geldi.
İsyana dönüşen tepkilerin ortak paydası ise şuydu;
Teröristleri sevimli gösteren bu tiyatroya alet olan gazeteye haddini bildirmek.
Hurriyet.com.tr olarak bu isteğinizi yerine getirdik ve Washington Post yönetimine gönderilmek üzere bir metin hazırladık.
Eğer siz de tepkinizi göstermek istiyorsanız aşağıda Türkçesi olan metni imzalayın gönderelim...

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8422101.asp?gid=229&sz=98498

Sağlam Bizi Duydu!

Fanatik gazetesinin haberi aşağıdaki gibidir;

Sağlam,Trabzonspor, İstanbul BŞB, F.Bahçe ve Sivasspor maçlarına dikkat çekti.

Trabzonspor, İstanbul Belediye, Fenerbahçe ve Sivasspor maçlarının önemine dikkati çeken Ertuğrul Sağlam, kesin konuştu: 'Dört takım da ligin sonuna kadar yarışın içinde olur. Ancak biz önümüzdeki 4 maçı kayıpsız geçersek, işi bitiririz'
Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, şampiyonluk yarışının çok çetin geçtiğini, ama önlerindeki 4 maçı kazanmaları durumunda ipi kendilerinin göğüsleyeceğini iddia etti. Takipçileri Galatasaray, Fenerbahçe ve Sivasspor’un da ligin sonuna kadar yarışın içinde olacağını vurgulayan genç teknik adam, “Önümüzde birbirinden kritik ve zorlu 4 maç bulunuyor. Trabzonspor, Büyükşehir Belediye, Fenerbahçe ve Sivasspor engellerini kayıpsız atlatırsak, şampiyonluk ipini göğüsleriz” diye konuştu.
Taraftarlara bugüne kadar stresten uzak rahat maçlar izlettiremediklerini de söyleyen Sağlam, şöyle devam etti: “Tüm sıkıntılara karşın onlara galibiyetler verdiğimiz için mutluyuz. Umarım bundan sonra daha rahat maçlar seyrettiririz. Tüm çabamız bu yönde. Onların gücünü çok önemsiyoruz. Şampiyonluk yolunda bize büyük katkıları olacağına inanıyoruz. Ama haftalar azaldıkça stres artıyor. Bu nedenle daha sakin ve dikkatli olmalılar. Hep beraber arzu ettiğimiz yerlere ulaşacağımıza inanıyorum.”

Biz bunu dört hafta öncesinden söylemiştik.
İnatla takip ettik.Artık hocamızda durumu görmüş.
Ümidimiz sevince dönüşsün artık...

Sponsorlardan 5 Milyon Dolar

BEŞİKTAŞ futbol ve basketbol takımlarının liderlik koltuğuna oturmasından sonra sponsorlar siyah beyazlı kulübün peşinden koşmaya başladı. Siyah beyazlı kulüp dün iki sponsorla sözleşme izladı. Beşiktaş spor giyim firması ve forma sponsoru Umbro ile 3 milyon, reklam ve sağlık sponsoru Acıbadem ile de 2 milyon dolar karşılığı anlaşma yaptı.Siyah beyazlı kulübün asbaşkanlarından Ertunç Soğancıoğlu, Pazarlama ve Kartal Yuvası’ndan sorumlu yönetici Hakan Aksoy, forma sponsoru Umbro ile büyük projeler hedeflediklerini vurgularken sağlık sponsoru Acıbadem ile reklam ve sağlık sponsorluğu önemli adımlar attıklarını belirtti. Beşiktaş’ın dünya markası olduğunu kaydeden Ertunç Soğancıoğlu şöyle dedi: "Amerika, İngiltere ve Almanya’dan önemli kuruluşlar sponsor olmak için teklifte bulunuyorlar. Kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki günlerde Avrupa’nın önemli bir kurumu ile görüşeceğiz."Umbro’nun Türkiye temsilcisi Turan Koray siyah beyazlı kulüp ile yapılan anlaşmadan mutlu olduklarını belirterek, "Beşiktaş Kulübü ile Umbro adeta özdeşleşti. Beşiktaş, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya’da sponsoru olduğumuz birçok kulüpten daha öncelikli avantajlara sahip. Umbro yetkilileri Türkiye’de Beşiktaş’ın geleceğe yatırım yaptığını analiz etti ve uzun yıllar Beşiktaş’ta kalmayı arzuluyorlar. Şu anda Beşiktaş ile 1 artı 2 yıllık anlaşma imzaladık" dedi.Umbro takımlar sorumlusu Ali Asker Özgül ise Beşiktaş’ın gelecek yıl forma dizaynının yapıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Gelecek yılın formaları hazırlanıyor. Bazı oyuncularla özel anlaşmalar yapacağız."

11 Mart 2008 Salı

Kralın Dönüşü

Kralımız Bobo vurdu ve liderliği koruyarak eve döndük,
Oynanan futbol pek çoğumuzu tatmin etmesede,
liderliği koruma stresi oyuncularımızı zeminden çok daha fazla
etkilemişti.
Kayseri mağlubiyetinden sonra takıma sekiz maçlık bir seride
24 veya 22 puan hedef koymuştuk.
12 puanı yani yarısını aldık.
Trabzon,Belediye ve Fener maçlarını alırsak Sivas maçında
bir beraberlik limitimiz bile olabilir.
Denizin ortasına geldik,
Artık geri dönüş yok.
Ya yüzeceğiz ya boğulacağız....

3 Mart 2008 Pazartesi

Kartal Yuvasına Kondu


Evden uzak geçen günler ,haftalar, yıllar vardı.
Özlemişti yuvasını,
Hasret Bitmeliydi.

Kartal Yuvasına Kondu!
Her şeye rağmen lideriz.
Sakatlıklara,
Çalınan puanlarımıza,
Düşman medyaya,
Her şeye rağmen Kartal Yuvasında.

Beş maçlık bir seri daha istiyoruz.(G.birliği, Trabzon,İstanbul B.B.,Fenerbahçe ve Sivas)
Bu beş hafta içinde inmezsek liderlikten,
son beş hafta çok daha kolay.

Lider olmak çok güzel.
Şampiyonluğa inanmış olan bizler için anlamı çok büyük.

Kartal Yuvasında Yaşasın!

12 Şubat 2008 Salı

Gidişat ve Sonuç

Rize'ye deplasmanda 1-0 yenildik.
Çokta kötü oynamamıştık.

Kayseri'ye deplasmanda 2-0 yenildik.
Her iki devrenin uzatmalarında gol yedik.10 kişi kaldık.

Mazaret listesi daha da uzatılabilir.
Futbolda yenilmek elbette var ama Beşiktaş'ın rakip kaleyi tutan bir şut
atamaması kabul edilebilecek bir şey değildir.Bu konuya bulunacak mazaret yoktur.

Peki ne yapılması lazım?
Herkesin üzerindeki formasını, teknik direktör ve başkan kimliğini hak etmesi,
Beşiktaşlılığa yakışır bir mücadele göstermeleri lazım.

Önümüzde sekiz maçlık bir periyod var.Bu sekiz maç içinde üç derbi ve Sivas deplasmanı bulunuyor.Bu bölümde alınacak 24 puan şampiyonluk kapısını açacaktır.
24 olmasa bile 22 puan bile bizi avantajlı duruma sokar.
Geri kalan beş maç nispeten daha kolay ve bu bölümde rakiplerimizin zor maçları başlayacağı
için kazanabileceğimiz avantajı koruyabiliriz.

Tabi tüm bunları yapmak için inanmak lazım.Yürekten oynamak lazım.
BEŞİKTAŞ'a layık olmak lazım....

6 Şubat 2008 Çarşamba

Ankara Maçı Biletleri Satışta

Beşiktaş'ın, Turkcell Süper Lig'in 22. haftasında Ankaraspor ile yapacağı karşılaşmanın biletleri satışa çıkartıldı.
Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada,
16 Şubat Cumartesi günü BJK İnönü Stadı'nda saat 19.00'da oynanacak Ankaraspor maçı biletlerinin, bugün Biletix'ten satışa sunulduğu bildirildi.
Kalması durumunda, maç günü stat gişelerinden satışına devam edileceği belirtilen biletlerin fiyatları, tribünlere göre şöyle:
VIP Üst B-E .......: 200 YTL
VIP Üst A-F .......: 150 YTL
VIP Alt A-F .......: 110 YTL
VIP Alt B-E .......: 135 YTL
VIP Alt C-D .......: 150 YTL
Numaralı Orta .....: 110 YTL
Numaralı Kenar ....: 90 YTL
Kapalı Üst ........: 70 YTL
Kapalı Alt ........: 50 YTL
Yeni Açık .........: 30 YTL
Eski Açık .........: 25 YTL

Tebrikler Bobo



Bobo Brezilya milli takımına en sonunda çağırıldı.

Kendisini tebrik ediyor ve İrlanda maçında başarılar diliyoruz.

Bir gol de içimizdeki İrlandalılara at Bobo!

28 Ocak 2008 Pazartesi

Hücum borusu

Yine geriden gelip kazandık,
Yine macera yaşadık.
Yine mutlu bitti,
Yine kazandık.

Aslında takım giderek düzeliyor ama baştan yenen talihsiz goller bu başarıyı gölgeliyor.
Bir kez daha görüldü ki defansa takviye şart.Çünkü özellikle derbilerde bu goller çıkmaz.

Cisse ve Holosko profesyonelce görevlerini yaptılar.Özellikle Cisse bir gol ve bir asistle yıldızlaştı.
Bobo için ise kayıp ilanı vermek lazım mı bilemiyorum.Nobre düzeldikçe Bobo bozuldu.

G.Antep, Fener maçında beş gol yiyen eski Fenerli kalecisini kesip, Beşiktaş'tan kiraladığı kalecisiyle Beşiktaş'a karşı oynadı.(!)Murat Şahin bence gayet iyi bir maç çıkarttı.Eski takımına kıyak anlayışında olsa skor böyle olmazdı.
Ayrıca Baki'nin kafasını çizgiden çıkartan Murat Ceylan'ın da Beşiktaş altyapısından yetişmiş bir oyuncu olduğunu belirtelim.
Kayseri deplasmanıyla birlikte zorlu seri başlıyor.İlk üç maçı kazanarak gerekli uyum ve morali depolamış olduk.
Taraftar hücum borusunu çaldı. Artık şampiyonluk için sonuna kadar gidecek, kupayı İnönü'ye getirecek takımı bekliyor taraftar.
Taraftar Beşiktaş'ını bekliyor,
Onu çağırıyor;
Dat diri dat dat,
Dat diri dat dat,
Dat diri dat dat,
Daat Daat!.....

23 Ocak 2008 Çarşamba

10-0 ve Beşiktaş


Basketbol takımımız ULEB Cupta gruptaki on maçını da kazanarak tarihe geçti.
Bu kupada 10-0'lık seriyi yapan ilk takım Beşiktaş oldu.
Daha güzeli ise bu rekorun daha iyisi yok.Bizden sonra en fazla bu rekoru egale edenler çıkacaktır.
Ancak gruptaki takım sayısının artmasıyla bu rekor kırılabilir ki o durumda da eşit şartlar olmadığından kırılmış olmaz sayılmaz.
Bu başarı özellikle Fenerli medyaya kapak olsun.Zira ilk "15 dakikada atılan gol, 38.dakikaya kadar gol yememe" gibi Fenerbahçe için rekor icatı yapan mucitler asıl rekorun nasıl bir şey olduğunu belki anlamışlardır.
Basketbol takımımızı bir kez daha bu büyük başarısından dolayı tebrik eder, final yolunda kendilerine başarılar dileriz.




21 Ocak 2008 Pazartesi

Rüya ve Gerçek

Cumartesi akşamı 20 dakikalık bir uyku hali yaşandı.
Kasımpaşa tatlı bir rüya görürken biz bir kabusa dalıyorduk.
Derken uyku bitti ve gerçeklerle yüzleşildi.

İki takım arasındaki fark fazlasıyla ortaya çıktı ve maç 4-2 bitti.
Maçın en önemli anı, ikinci golden hemen sonra gelen Nobre'nin kafa golüydü.
Bu gol herkesi uykudan uyandırdı.

Kasımpaşa Uğur Tütüneker'in gelişiyle biraz daha canlı futbol oynamaya başlamış.Yaptıkları presle Beşiktaş'ın geriden oyun kurmasını zorlaştırdılar.
Ama yine yaptıkları pres yüzünden erken yoruldular ve her iki devrenin sonlarında oyundan düştüler.

Beşiktaş için defansa takviye yapılmasının nasıl bir zaruret olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Acilen tecrübeli, ayağında top tutmasını bilen bir oyuncu alınması lazım.Gökhan Zan tam manasıyla iyileşemediği sürece defans şablonu tam olarak oturmayacaktır.

Gecenin güzelliğini ise Delagado yaptı.Attığı gol gerçekten uzun süre akıllarda
yer edecektir.

Haftaya G.Antep karşısında takımımıza başarılar dileriz.

17 Ocak 2008 Perşembe

Risk işi kupa

Takımımız Ankaragücü ile 1-1 berabere kalarak grup maçlarını tamamladı.
Ankaraspor D.İ.S.K.İ.'yi deplasmanda altı farklı yenemezse gruptan çıkıyoruz.
Büyük ihtimalle gruptan çıkacağız ama böyle olmamalıydı.
Koca Beşiktaş'ın gruptan çıkıp çıkamaması diğer takımların alacağı sonuçlara bağlı olmamalıydı.
Dün Ankaraspor Rize'yi yenseydi ne olacaktı?
Rize ve Ankaraspor son maçlarını kazanıp gruptan çıkabilecek hale geleceklerdi.

Maçlarımız hep tek farklı bitiyor(yensekte, yenilsekte) Maç bitene kadar rahat edemiyoruz.Şöyle baştan iki-üç gol atıpta rahatça seyredebildiğimiz bir maç olmadı daha.
Kupadaki halimizde aynen böyle işte, yine pamuk ipliğne bağlı gidiyoruz.
Tüm bunlardan daha tuhaf(ve umut verici) olan ise bu pamuk ipliğinin halen dayanması, kopmaması.
Tek isteğimiz ise Karakartal'ın özgürce göklere yükselmesi, tüm bağlarını koparması, tüm düşmalarını yenmesi.

Kartallar bağımsızdır,
Kartallar muhtaç değildir.
Kartalların merhametine muhtaçtır diğerleri,
Kartallar özgürdür,
Kartallar yanlız uçar sürüyle uçarken diğerleri,
Çünkü verdiği korkuyla sürüleri oluşturanda,
Avlanırken sürüleri dağıtan da Kartaldır.
Kartal diğerleri için ecellerinin habercisidir.
Ancak tüfekle "kahpece" yenebilirler onu,
Kartal alemin delikanlı hakimidir....

Temennimiz takımımızında benzer bir ruh hali ve tarihi sorumluluk bilinciyle Şanlı Beşiktaş'ı temsil etmesidir.

14 Ocak 2008 Pazartesi

Şampiyonluk Yolunda Önemli Adım

Haftayı iki puan kaybetmenin ağırlığı ile geçirmeye hazırlanırken son dakika golü ile deplasmanda kazanmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadık.
Konyaspor derli toplu düzenli bir takım ve iç sahada oynarken bunu avantaja dönüştümeyi çok iyi biliyor.
Ancak inanmak çok önemli inanmadan başarı gelmiyor.
İlk yarıda Konya inandı bir gol atıp bir tane kaçırdı.Beşiktaş'ın beraberliği yakalayamaması bu inancı kuvvetlendirdi ve soyunma odasından ikinci yarıya bu duygularla çıktılar.
47.Dakikada gelen beraberlik golü inancın yönünü değiştirdi.Bu defa Beşiktaş maçı alacağına inanmaya başlarken Konya "Acaba?" sorusunu zihnine soktu.
Galibiyet golünün gelmesi geciktikçe "Acaba" yer değiştirmeye başladı.
Ama inanmanın yanında olması gereken disiplin Beşiktaş'ta daha fazla mevcuttu ve Nobre'yi boş bırakmak Konyaspor'a iki puana mal oldu.
Konya deplasmanında alınan üç puan şampiyonluk yolunda önemli bir adımdır.Zira Konya deplasmanı Avni Aker'den de Bursa'dan da zor bir deplasman halini almıştır.
Kendi evimizdeki basit maçlarda puan kaybetmezsek önümüz açık.
Konyaspor taraftarının centilmen tavırları haftanın en güzel olaylarından biriydi.

Şampiyonluk yolunda 16 maç kaldı ve hedef sandığımızdan daha yakın...

10 Ocak 2008 Perşembe

Holosko Rahatlaması

Holosko bir attı, birde gol pası verdi.
Sonuç;

Kendisi rahatladı;
Üzerindeki baskı daha ilk maçtan bir nebze hafifledi.Takım arkadaşları ile
kaynaşmaya başladı.

Ertuğrul Sağlam rahatladı;
Diatta, Higuain ve Mehmet Yozgatlı beklenen verimi verememiş,
yapılan trasnferlerden Tello harici elle tutulur katkı sağlamış bir oyuncu yokken
5 Milyon€ + iki as vererek aldığınız oyuncununda başarısız olması kimsenin
görmek istemeyeceği bir kabustur.
Ertuğrul Hoca bu kabusu görmedi.Eleştiri bombardımanından şimdilik kurtuldu.

Yönetim rahatladı;
Göreve geldiğinden bu yana dördüncü hoca ile çalışan, transfere çok para
harcadığı halde istenilen sportif başarıyı yakalayamamış yönetim için
Holosko transferinin başarılı olması çok önemliydi.Çünkü yönetimde artık
eleştirileri kaldırabilecek durumda değil.

Takım Rahatladı;
Ligin ilk yarısında doğru dürüst gol pozisyonuna giremeyen, gol atamayan takım
gitti.yerine bol gol pozisyonu yakalayıp atmaya başlayan bir ekip geldi.
DİSKİ ve Ankaraspor maçları tam olarak ölçü olmasada takımda genel bir gelişme
olduğu muhakkak ve bunda Holosko'nun ciddi payı var.
Çünkü Holosko ile birlikte Bobo'nunda performansı artıyor, eskisi gibi ileride
yanlız kalmayan bir Bobo rakip defanslar için daha da büyük bir tehlike olacaktır.

Taraftar rahatladı;
Yine yapılan bir transferin fos çıkmasından korkan taraftar rahatladı.
En azından bir süreliğine Fenerlilerin ağzının kapandığını gören taraftar
lig başlayana kadar rahat uyku uyuyabilecek.